Ayvalık Kazdağları Köyleri Zeytin Hasadı Turu / 1 Gece Otel Konaklaması

*00:15 Kartal Köprüsü Metro İstasyonu ( E 5 Ankara İstikameti )

*00:30 Çayırova Mc Donald’s Önünden

*01:15 İzmit Halkevi Durakları ( Asya Otel Karşısı )

*03:00 Bursa Özdilek ( Hilton Otel Yanı ) katılacak misafirlerimizi ile birlikte gece yolculuğumuza başlıyoruz. TatilBudur.com otobüs içi ikramları eşliğinde İzmit – Bursa – Balıkesir üzerinden günün erken saatlerinde Ayvalık’ın köylerinden Mutluköy’e varıyoruz ve burada  üretilmiş zeytin ve zeytin reçelininde  tadına bakabileceğimiz keyifli bir köy kahvaltısı ile güne başlıyor (Ekstra),hem de  yorgunluğumuzu atıyoruz.  Kahvaltı sonrası  zeytinin tarihçesi ve kültürü konusunda söyleşiye katılıyoruz ve söyleşi sonrası  katılımcılara dağıtılacak sepetlerle Ayvalık  yakınındaki köylerden birinde zeytin toplayan işçilerle beraber zeytin hasadına katılıyoruz. Toplanan zeytinlerin fabrikaya intikali ve tura katılanların dökeğe tek tek sepetindeki  zeytinleri dökerek seperatörden kendi yağını doldurmasının ardından  taze yağ tadımı ile bugünkü zeytinyağ hasadı programımız tamamlıyoruz. Dileyen misafirlerimiz üretimini izlediğimiz zeytinyağı ve zeytinyağından elde edilen ürünlerden satın alabiliyor. Sonrasında öğle yemeğimizi alacağımız bölgenin Şirin Adası Cunda’ya hareket ediyoruz. Öğle yemeğinde (Ekstra) Ege’nin zeytinyağlı mezeleri ve Ege’ye özgü mevsim balıkları bulunmakta. Öğleden sonra Cunda sokaklarını  keşfe çıkıyoruz.  Tarihi Taş Kahve’de bir kahve molası ile gezimize devam ediyor ve daracık eski sokaklarda gezinirken karşımıza Rahmi Koç tarafından restorasyonu yapılan Taksiyarhis Kilisesi çıkıyor. Cunda(Alibey Adası)  Doğal güzelliğinin yanında   eski  taş mimari  evleri ile bizi oldukça etkiliyor,  tarihi evlerini  seyre dalarken düşüncelerimiz  uzun yıllar öncesine götürüyor bizleri. Sonrasında  Sevim Necdet Kitaplığı’nı geziyoruz ve  Cunda gezimizi tamamlayıp  gün batımını izlemek üzere  Şeytan Sofrası’na çıkıyoruz. Ayvalık  çevresindeki  irili ufaklı onlarca adayı  panaromik olarak seyredebileceğimiz bir noktadan güneşin denize batışına şahit olacağız, harika bir gün batımı sonrası otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Otelimizde alacağımız   açık büfe kahvaltı  sonrası  otelimizden ayrılarak Kazdağları’na doğru yola çıkıyoruz.  Yol boyunca rehberimizin anlatımları ile keyifli bir yolculuk geçiriyoruz. Kazdağları’nda ilk olarak özel bir müze olan Tahtakuşlar köyündeki Alibey Kudar’ın kurduğu  Etnoğrafya müzesini  geziyoruz. (Türk Boylarının ilginç ve özgün kültür varlıkları, giyim, ev eşyaları, aletleri, halıları ve çadırları, sanat galerisinde her tür sanaf yapıtları yıl boyunca sergilenmektedir.)  Kazdağları’nda gezeceğimiz bir sonraki yerimiz Çamlıbel Köyü olacak. Tarihi Bizans Dönemine kadar uzanan Çamlıbel Köyü Kazdağları’nda konumlanmış ve Edremit İlçesine bağlı ve  eski adı Tahtalı Köy’dür .  Çamlıbel Köy’ünden sonraki durağımız ise Narlıköy  olacak ve öğle yemeğimizi (Ekstra) Edremit Körfezi’ne nazır Narlıköy’deki restoranımızda alıyoruz. Yemek sonrası  ise, özellikle Küyükkuyu’ya hayat veren Mıhlı Çayı  doğal güzellikleriyle bizi  bekliyor. Mıhlı Şelalesi ve Göleti burada göreceğimiz doğa güzellikler olacak.  Bugünkü  kazdağları gezimize Kazdağı eteklerinde yer alan Adatepe Köyü ile devam ediyoruz. Adatepe Köyü girişinde ilk önce 1 km lik yürüyüş ile ulaşacağımız Zeus Altarı’nı ziyaret ediyor ve burası hakkında rehberimiz bilgiler verirken bizler Edremit Körfezi  manzarasının keyfini çıkarıyoruz. Zeus Altırı gezimizin sonrasında  Adatepe Köyü gezmek üzere köye geçiyoruz. Adatepe Köyü; yerleşimi antik çağlarda başlamış, İliada destanında "Gargaros"olarak adıgeçen bölgededir ve yerleşim günümüzde de sürmektedir. Köyün bulunduğu bölge Truva , Leleg, Midilli, Pers, Atina, Roma, Selçuklu, Osmanlı hakimiyetleri görmüş ve bunların izlerini taşımaktadır. Yüzyılların birikiminin oluşturduğu taş işçiliğinin örnekleri köyde mevcut binalarda görülmektedir. Çevrede betonlaşmanın başlaması nedeniyle köy 1989 yılında sit alanı ilan edilmiştir. Bugün,daha önceden mevcut evlerden başka yeni ev yapılamamakta, mevcut ayakta olan evler aslına uygun restore edilmekte, yıkık durumda olan evler ise köydeki mimariye uygun yeniden inşa edilmektedir.  Adatepe Köyü sonrası gezeceğimiz Zeytinyağı Müzesi, Türkiye'de türünün ilk örneği olarak Zeytinyağı "Fabrika - Müzesi" 2001 den beri yerli yabancı onbinlerce ziyaretçi ağırlıyor. Zeytin ve zeytinyağının kültürü o kadar derinlere iniyor ki, yazılmış tüm kutsal kitaplarda çeşitli şekillerde ifadesini buluyor. Ülkemizde bu kadar eski ve köklü bir kültürü olmasına karşın, bu ürüne ilişkin yazılı ve görsel malzemelerin yok denecek kadar az olması, Adatepe Zeytinyağ Müzesi'nin doğuşuna gerekçe olmuş.  Küçükkuyu'daki tarihi sabunhane binası restore edilerek, bir yandan kuru baskı tarzında zeytinyağı üretimine devam edilirken, öte yandan civar köylerden toplanmış zeytin, zeytinyağı ve sabun üretimine ilişkin çeşitli araç -gereç ve aksesuarlar fabrika binasında sergileniyor. Müzede eski zeytinyağı presleri, zeytin toplama aletleri, taşıma ve saklama kapları, çeşitli folklorik objeler görülebilir. Aynı zamanda geleneksel usulde zeytinyağı sabun yapım tekniği de açıklamalı olarak sergilenmekte. Bugünkü gezimizin son durağı ise Yeşilyurt Köyü, Kazdağlarının, Güney-Batısında yer alan, Yeşilyurt köyü 1355 yılında, Oğuzların Çepni boyu tarafından kurulur, ismi Büyük Çetmi konulur. Yüzlerce yıllık göçebe yaşam tarzından yerleşik hayata geçen köyün ilk kurucuları, evlerini inşa ettirmek için Marmara adası ve çevre yörelerde yaşayan Rum taş ustalarını köye getirirler. Zaman içinde nüfusu artan Rumlar da köye yerleşir ve bir mahalle kurarlar. Ondan sonra yüzlerce yıl, Rumlarla Türkler arasında sevgi, barış ve dostluk içinde bir yaşam sürer. Yeşilyurt Köyü, kendi yerel olanakları ve iradesi ile, geleneksel yapı dokusunu koruyan, yepyeni bir turizm merkezi olma özelliğini kazanmıştır. Rehberimizle köy içinde birlikte yapacağımız gezinti sırasında köy hakkında bilgiler alıyoruz ve sonrasında vereceğimiz serbest zamanda  yerel ürünlerden, Keçi Peyniri, Dağ Kekiği, Nar Ekşisi, Köy Salçası, Zeytin ve Zeytinyağ çeşitleri gibi birçok yerel  ürün alabileceğiniz gibi belki ilk kez deneyeceğiniz Otlu dondurmayı burada deneyebilirsiniz. Ayrıca çay bahçesi ve cafelerde çay ve kahve keyfi yapabilirsiniz.  Gezimizi Yeşilyurt Köyü’nde sonlandırarak İstanbul’a dönüyoruz ve  akşam geç saatlerde sizleri aldığımız noktalara bırakarak bir başka TatilBudur.com seyahatinizde görüşmek üzere sizlerden ayrılıyoruz.